[KİTAP] Soyut Şeyler Müzesi | Kitap Yorumu
Soyut Şeyler Müzesi
Orijinal Adı: The Museum of Intangible Things
Yazar: Wendy Wunder
Çeviri: Tuğçe Kayıtmaz
Sayfa Sayısı: 296 sayfa
Tür: Edebiyat, Gençlik, Roman
Yayınevi: Pegasus Yayınları
Kitap Yorumu:
"Gamsızlık diyorsun yani?"
"Aynen öyle. Bir diğer deyişle, vurdumduymazlık sanatı. Senin içinde de biraz bu duyguyu ateşlemeliyiz."
Haklıydı. Her şeyi fazla umursadığım doğruydu. Bir şeyler üzerime yapışıyordu ve ben silkip atamıyordum. Umursamayı bırakmalıydım. Vurdumduymazlık, sana geliyorum.
Merhaba, uzun zamandır kitap yorumu girmediğimden ne yazıyorduk, nasıl yazıyorduk diye düşünerek zorlanıyorum şuan. Uzun zamandır okuduğum kitapları bir kenara koyup yorumu yazılacaklar olarak üst üste dizsem de bir süre sonra yazma süreci uzadığı için öylece kaldılar. Şimdi henüz yeni bitirdiğim bu kitaba hemen bir şeyler yazmaya çalışıyorum ki daha sonra olmuyor diyerek bir kenara bırakmayayım.
Soyut Şeyler Müzesi, hiçbir beklentim olmaksızın aldığım bu kitap beni bir miktar şaşırttı açıkçası. Ilk olarak arka kapağındaki bir paragrafı sizinle paylaşayım. Bana bu kitabı "pekala anlaşılan bir arkadaşlık romanı, okuyalım bakalım" diyerek aldırtmıştı. Bir beklentim olduysa bu kesin Kristin Hannah'ın Ateşböceği Yolu gibi bir dostluk romanı beklememdir. "Hannah ile Zoe'nin hayatlarında pek fazla bir şey olmasa da iki arkadaş hep birbirlerinin varlığına tutunmuşlardır. Bu yüzden Zoe, Hannah'ya yaşadıkları köhne kasabadan çıkması gerektiğini söylediğinde Hannah'nın eski püskü arabasına atlayıp batıya doğru yola çıkarlar ve her şeyi, yetersiz ailelerini, hayal kırıklıkları ile dolu aşk hayatlarını, mecburen kaydoldukları yerel yüksekokulu arkalarında bırakırlar." diyor arka kapakta.
Ben macera ve gözyaşı dolu bir dostluk romanı beklerken içinde psikolojik rahatsızlıkların bol bol yer aldığını görmek beni şaşırttı. Baş kahramanlarımızdan birinin Bipolar Bozukluk yaşaması, Asperger Sendromu'ndan oldukça bahsedilmesi ve yer yer başka bozuklukların da adının geçmesi ilgimi kitaba daha çok çekmişti. Böylelikle beklentim ve sonuca yönelik düşüncelerim yoğunlaşmıştı. Bu da sonuçta bir miktar hayal kırıklığı yaşamama neden oldu. Sadece macera ve gözyaşı dolu bir dostluk romanı olarak bakabilseydim sanırım hayal kırıklığı yaşamayacaktım. 😂
"Aynen öyle. Bir diğer deyişle, vurdumduymazlık sanatı. Senin içinde de biraz bu duyguyu ateşlemeliyiz."
Haklıydı. Her şeyi fazla umursadığım doğruydu. Bir şeyler üzerime yapışıyordu ve ben silkip atamıyordum. Umursamayı bırakmalıydım. Vurdumduymazlık, sana geliyorum.
Merhaba, uzun zamandır kitap yorumu girmediğimden ne yazıyorduk, nasıl yazıyorduk diye düşünerek zorlanıyorum şuan. Uzun zamandır okuduğum kitapları bir kenara koyup yorumu yazılacaklar olarak üst üste dizsem de bir süre sonra yazma süreci uzadığı için öylece kaldılar. Şimdi henüz yeni bitirdiğim bu kitaba hemen bir şeyler yazmaya çalışıyorum ki daha sonra olmuyor diyerek bir kenara bırakmayayım.
Soyut Şeyler Müzesi, hiçbir beklentim olmaksızın aldığım bu kitap beni bir miktar şaşırttı açıkçası. Ilk olarak arka kapağındaki bir paragrafı sizinle paylaşayım. Bana bu kitabı "pekala anlaşılan bir arkadaşlık romanı, okuyalım bakalım" diyerek aldırtmıştı. Bir beklentim olduysa bu kesin Kristin Hannah'ın Ateşböceği Yolu gibi bir dostluk romanı beklememdir. "Hannah ile Zoe'nin hayatlarında pek fazla bir şey olmasa da iki arkadaş hep birbirlerinin varlığına tutunmuşlardır. Bu yüzden Zoe, Hannah'ya yaşadıkları köhne kasabadan çıkması gerektiğini söylediğinde Hannah'nın eski püskü arabasına atlayıp batıya doğru yola çıkarlar ve her şeyi, yetersiz ailelerini, hayal kırıklıkları ile dolu aşk hayatlarını, mecburen kaydoldukları yerel yüksekokulu arkalarında bırakırlar." diyor arka kapakta.
Ben macera ve gözyaşı dolu bir dostluk romanı beklerken içinde psikolojik rahatsızlıkların bol bol yer aldığını görmek beni şaşırttı. Baş kahramanlarımızdan birinin Bipolar Bozukluk yaşaması, Asperger Sendromu'ndan oldukça bahsedilmesi ve yer yer başka bozuklukların da adının geçmesi ilgimi kitaba daha çok çekmişti. Böylelikle beklentim ve sonuca yönelik düşüncelerim yoğunlaşmıştı. Bu da sonuçta bir miktar hayal kırıklığı yaşamama neden oldu. Sadece macera ve gözyaşı dolu bir dostluk romanı olarak bakabilseydim sanırım hayal kırıklığı yaşamayacaktım. 😂
Kısaca özetlemem gerekirse aslında beğendiğim bir kitap oldu. Çünkü gerek arka kapağı gerekse ilk sayfalarında bıraktığı ilk izlenimden oldukça farklı yerlere ulaştırdığı için güzel geldi bana. Sürprizliydi. 😂 Kitabın kapağını kapatınca "nasıl başladı ne oldu böyle, nereden nereye yahu" diye minik bir şaşkınlık bıraktı.
.
Ayrıca kitabın son sayfasına yayıncının notu başlığı altında konulan danışma ve yardım için başvurabileceğiniz kurumların numaralarının olması da çok hoştu. 112, Türk Psikiyatri Derneği, Türk Psikologlar Derneği'nin şubelerinin numaraları vs. yer alıyor bu sayfada.
.
Ayrıca kitabın son sayfasına yayıncının notu başlığı altında konulan danışma ve yardım için başvurabileceğiniz kurumların numaralarının olması da çok hoştu. 112, Türk Psikiyatri Derneği, Türk Psikologlar Derneği'nin şubelerinin numaraları vs. yer alıyor bu sayfada.
Keyifli okumalar, kitaplarla kalın. :)
Yorumlar
Yorum Gönder