[Kitap] Çember | Kitap Yorumu
Yazar: Mercan Alper
Sayfa Sayısı: 135 sayfa
Tür: Öykü, Edebiyat
Basım: Ocak 2021
Yayınevi: Epona Yayıncılık
Kitap Yorumu:
"Herkesin her şeyi bildiği içinde bulunduğumuz bu zamanda "bilinmeyen" artık kullanılmayan bir sözcük." (sf.9)
"Sana ne zaman güzel miyim diye sorsam gülümser, alnıma bir öpücük kondurur "Tanrıça Venüs'ten bile daha güzelsin sen!" derdin. Ben de "Venüs dediğin tombul olan değil mi? Yani sen bana şişman mı diyorsun!" diye kızardım. Şimdi sesi çıkmıyor. Senin de beni gördüğünü biliyorum. Muhtemelen sen de "Beni seviyor musun?" diye soruyorsundur. Evet, seni seviyorum, bir ölü ne kadar sevebilirse artık..." (sf.39)
"Evet, hayallerin yüzünden üzgünsün ama şu anda senin yapabileceğin en iyi şey de yine hayal kurmak. Komik değil mi? Hayatın işleri yoluna koyma şekli böyle." (sf. 72)
"O da pek çok insan gibi zihninde dünyayı düzeltip daha iyi bir yapmanın onlarca yolunu bilen, ama iş harekete geçmeye geline kılı kımıldamayan insanlardan biriydi." (sf. 80)
Gerek kapak tasarımı gerekse içindeki 13 hikayenin 13'ünün de bambaşka dünyalardan bahsetmesi ile ilgiyi çeken bir kitap ile geldim. Adı da o kadar manidar olmuş ki, çok sevdim. İçim çok sıkıldığında ya da çok fazla vaktim olmadığında sığındığım bir kapıdır öykü okumak. Çünkü kitabı bitirmeden kalkamam diye düşünme derdi yoktur. Ama bazı öykü kitapları vardır ki bir öyküyü bitirince diğerini de okumak istersiniz, sonra diğerini, sonra bir diğerini... bir bakmışsınız ki kitap bitmiş. Ayrıca her öykü kitabı öyle kısıtlı bir boş vaktim var, canım sıkıldı falan diyerek okuyabileceğiniz gibi değildir, her öyküde bir durup düşünürsünüz çünkü. Bana göre Çember de öyleydi. Öyküler bambaşka evrenlerden, bambaşka dünyalardan gibiydi. Birinde çocuğunuzun tüm özelliklerini seçip her yaşam evresinde nasıl görüneceğine dahi bakabildiğiniz şimdilik ütopik bir dünyadayken birinde powerpuff girls tadında malzemeleri karıştırıp kendinize arkadaş yapabiliyorsunuz, fakat bu arkadaşa farklı olarak bir duygu atfediyorsunuz ve onun kaderini böylelikle belirlemiş oluyorsunuz. Bir bakıyorsunuz çemberi tamamlamazsanız köyünüzden atılabileceğiniz fantastik yaratıklardan bahseden bir öyküdesiniz, bir bakıyorsunuz ki ölü bir kadının dışarıdan kedisini ve kendisini izlediği bir öyküdesiniz. Rüyaları kesip biçip dikiyor, yine bir terzi aracılığıyla diktirdiğiniz şahane elbiseniz ile olmadığınız biri gibi davranmaya çalışırken o personanızda boğulur hale geliyorsunuz.
Açıkçası her öykünün bir mesajı var, kimisini anlamak için uzunca düşünmek gerekirken hatta bu işin harika yanı olarak belki de yazarın düşlediğinden çok daha farklı bir mesaj çıkarak devam ediyor, kimisinde kabak gibi ortada olan mesajı alıp geçiyorsunuz. Örneğin bir öykü benim gözümde kendisine kusursuz bir persona yaratmaya çalışan bireyin bu persona yüzünden daha çok acı çekmesi ve kim olduğuna yabancılaşması, bir başka değişle dışarıdan görünen gerçek benliği ile ideal benlik imajının çatışmasını anlatırken bir başka öykü gözünün önünde tacize uğrayan bir kızı görüp benim meselem değil diyen hayatını olağan akışında devam ettirebilmek adına hiçbir şey yapmadan yoluna devam eden insanlara sitem içeriyor.
Aslında her öykü için kısa kısa notlar almıştım fakat daha fazla spoiler içermemesi adına burada paylaşmayacağım. Okuyanlar olursa özelden çekiştirebiliriz.
Özetle, karakterleri bazen bir insan bazen insan dışında varlıklar (hayvan, fantastik yaratıklar, ruh vs) olan ütopik, distopik, fantastik öğeler içeren veya günlük yaşamda göremeyeceğimiz açılardan hayatı gösteren 13 öyküden oluşan Çember genel anlamda sevdiğim bir kitap oldu. Öyküler içerisinden bir tek Gece'yi sevemedim (belki de mesajı anlayamadım). Bir de editörüne minik bir not olarak gözüme çarpan minik yazım hataları vardı, özellikle de'lerin yazımında.
Umuyorum yazar yeni kitap hazırlığındadır, öykülerinin tadını aldık bir de roman tadı alsak ne hoş olur. Fantastik, ütopik öğeler içeren falan hani...
Keyifle okuyun!
Yorumlar
Yorum Gönder