[KITAP] Efsane, Deha, Şampiyon | Seri Yorumu




Merhaba, nasılsınız? Umarım iyisinizdir. Ben bu sıralar hem fiziksel hem de psikolojik olarak oldukça zorlandığım bir dönemden geçiyorum. Her neyse...
Bu yazımda bir serinin kendimce yorumunu yapacağım. Marie Lu'yu bir çoğunuz biliyordur değil mi? Oldukça sevilen bir yazar kendisi. Eh, Efsane serisi de sanırım en sevilen kitaplarından. Hakkında çok az kötü yorum gördüğüm bu seriyi ben de oldukça merak ediyordum. Lakin sıra bir türlü almaya gelmedi. Sonra kendimi hayatın boğuşmacası içinde oradan oraya savurulmamaya çabalarken bulunca anladım ki uzun bir süre daha sıra bu seriyi almaya gelmeyecekti. Bu yüzden her ne kadar bu durumdan pek hoşnut olmasam da pdf olarak indirdim ve okumaya başladım.
O zaman kitapların bana ne hissettirdiğini tek tek anlatayım;

1. Efsane: İlk olarak şunu söylemeliyim ki, sanırım bu kitabın çok fazla seviliyor olması beklentimi fazla yükseltmiş. O yüzden Efsane'yi bitirdiğimde bir miktar hayal kırıklığına uğradım. Bir sistem var ve iki genç buna karşı savaşıyor... bunu yaparken birbirlerine karşı da git geller yaşıyorlar... Klasik genç-kurgu, distopya konusu. Bu yüzden bir miktar hayal kırıklığına uğramıştım. Ama şimdi düşününce ne bekliyordum ki?

Dil konusuna gelince, elbette ki genç kurgu olması sebebiyle oldukça akıcı ve bir oturuşta bitirmeye teşvik eden bir dili ve akışı vardı. Sürekli bir hareketin, aksiyonun olması kendinizi kurgudan kopmadan okuyor bulmanıza neden oluyordu. En sevdiğimiz değil mi? :D Ayrıca sürekli kendini karakterle birlikte bir sorgulamanın içinde (ki June'un pek sorguladığını sanmıyorum.) buluyor, bir bakıyorsunuz taraf değiştirmiş oluyorsunuz. Bu konuya devam kitaplarında daha derinden gireceğim.

Karakterlere gelince açıkçası Day'i oldukça tatlı bulurken June'un fazla zorlama olduğunu düşündüm. Yani June mükemmel yapılmaya çalışılırken sanki biraz gıcık olmuştu. :D Yaş konusuna gelince... Genç-kurgu romanın en kötü yanı, yine karakterler çocuk yaştalar ve sanki yetişkinmiş gibi bir tavır ile karşımızdalar. Yani okurken gözünüzde kesinlikle yetişkin canlanıyor ama bir bakıyorsunuz 10-15 yaşlarındalar. Ne bileyim bari 20 falan yapsaydınız da bu kadar rahatsız edici olmasaydı. (Bu yaş konusundaki rahatsızlığım diğer kitaplarda çok daha büyüdü.)

Efsane ile ilgili son olarak da kısaca sonundan bahsedeceğim. Spoiler olacağını düşünüyorsanız lütfen bu paragrafı atlayıp ikinci kitabın yorumuna geçin. ;) Şimdi sonuna gelecek olursam, elbette ki kime ne olduğunu, nasıl olduğunu söylemeyeceğim fakat kitabın sonu bir tren vagonunda geçiyor... Bu son da bana bir miktar Uyumsuz serisini hatırlattı.

2. Deha: Bu kitap üçü arasında beni en sıkan kitaptı. Bilemiyorum neden ama gerçekten okurken çok sıkıldım. Sürekli bitirmek için sayfa saydım bile denebilir. Karakterlerin sürekli bulundukları taraf konusunda ikileme düşüp taraf değiştirmesi yeter yahu dedirtirken, mükemmel June'umuzun sözde mükemmel yetenekleri, dehası ve kuvvetli hisleri sayesinde iki söze millete inanması... Şuan fark ettim de ben June'u cidden hiç sevememişim galiba. :D Her neyse, tüm bunlara rağmen kitap açılıp da son sayfalarda aksiyon başlayınca keyfim yerine biraz da olsa geldi. Hatta biter bitmez hemen son kitaba geçtim.

3. Şampiyon: Evveet, elbetteki bu kitapta da karakterlerimiz taraflar arasında kalıp karar verme süreci yaşıyorlar. Şaştık mı hayır? Buna rağmen bu üçü arasında sanırım en sevdiğim kitap bu oldu. Sürekli bir hareketin olması... Artık karakterlerimizin tam anlamıyla savaşın ortasında olması, olayların hızlı ilerleyip aynı zamanda çok olması, kendinizi karakterlerle birlikte olayın içinde bulmanız vs... oldukça güzeldi. Deha'yı okurken sayfa sayan ben Şampiyon bittiğinde "aaa ne çabuk bitti" oldum. :D Oldukça sürükleyiciydi yani. Karakterlerin "mükemmelliklerinden" bir nebze ödün verilmiş olması da beni ayrıca mutlu etti. Sadece sona biraz takıldım. Tam "tamamdır bitti ve harika bitti." dediğim yer de bir baktım devam ediyoruz. Hahaha! Yani sayın yazarcım, her kitap mutlu sonla bitmek zorunda değildir...

Ha bir de Antartika'nın kurgusu o kadar Warcross evreniydi ki, göndermeni aldık sayın Marie Lu! ;) 


Genel bir değerlendirme yapacak olursam;

İlk olarak oldukça akıcı ve reading slumptan kurtarıcı bir seri bence. Distopya seviyorsanız sizin de beğenerek okuyacağınızı düşünüyorum. Şahsen benim gözümde artıları yani güzel yanları eksilerinden fazlaydı. Bu yüzden beğendiğimi, hatta tuhaf bir şekilde son kitap bittiğinde kopmak (karakterlerden değil kurgudan :D) istemediğimi fark ettim.

Bir sonraki nokta, yukarıda da bahsettiğim gibi yaşlardı. Evet bu tarz kitapların hitap ettiği yaş kitlesi sebebiyle belki de kendilerine daha yakın hissedebilmeleri için bu kadar küçük yapılıyor. Fakat birçok davranışı fazlasıyla yetişkin olan karakterlerin yaşı aklıma geldikçe "En azından 20 falan yapsaydınız" diye düşünmeden edemiyorum. Tüm seri boyunca okurken sürekli aklıma bu geldi. Bilmiyorum siz ne düşünüyorsunuz, fakat bu yaş durumu beni rahatsız ediyor. (Araya birkaç tane ergen davranışı katalım ki çok da göze çarpmasın yetişkin gibi oldukları. :D :D)

Ve bir başka nokta... June… June… June… Bizim mükemmel(!) kızımız. June bana Alacakaranlık Bella'yı anımsatıp duruyor nedense. :D Gereksiz mükemmelleştirilmiş veee en büyük benzerlik olarak; iki güçlü(?) erkek arasında kalıp "ikinizi de seviyorum." diyen kızımız. (İkinizi de seviyorum ama biriniz daha hoş. Eğer ona bir şey olursa diğeriniz ise yedekte...)

Son olarak;

Açıkçası sürekli taraflar arasında kalmaları, hangi taraf iyi hangi taraf kötü, ne tarafı desteklemeliyiz gibi sürekli yaratılan ikilemler başta iyi gelse de bir yerden sonra yeter yahu dedirtti. Tamam okuyucuyu ikilemde bırakmak, heyecan yaşatmak iyi hoş da... on kere yapılınca tadı kalmıyor ki. Tam "tamam artık bitti herhalde, savaşa dönelim." diyerek kendinizi aksiyona bırakacağınız sırada hoooopp karakterlerimizin "ergen(!) ve kararsız beyinleri" durur mu, durmaz, elbette ki yine ikircikte kalacaklar.

Sonuç, olumlu yanları çok ağır geldiğinden, aklımda koca bir yer ettiğinden gerçekten sevdiğim bir seri oldu. Pdf olarak okudum fakat kesinlikle "keşke kitaplığımda olsaydı" dediğim bir seri. Ellerine sağlık Marie Lu! <3 Şans vermenizi öneririm. 

Baya konuştum, içimi döktüm. Olur da aklıma söyleyecek daha fazla şey gelirse, ekleme yaparım. :D Okuyanlarınız neler düşünüyor bu seri hakkında, konuşalım, dedikodularını yapalım.
Keyifli okumalar, kitaplarla kalın~~

IG: @hayalperveringuncesi

Yorumlar

Popüler Yayınlar