[KİTAP] Kan Kırmızı Yol | Kitap Yorumu
Kan Kırmızı Yol (Toz Diyarları-1)
Orijinal Adı: Blood Red Road
Yazar: Moira Young
Çeviren: Eyüp Timur Avarkan
Yayınevi: Ephesus
Sayfa Sayısı: 444
Tür: Aksiyon, Macera
Kitap Yorumu:
Merhabalaaar, ben yeni bir seriye başladım ve en kısa zamanda da bitirmek gibi bir niyetim var. Üç kitabı da elimde olduğu için amacım peş peşe okumak. Ama sıkılma tehlikesini yaşamamak için aralara başka kitaplar serpiştireceğim. Fazla uzatmadan kısaca kitabın konusundan ve düşüncelerimden bahsedeyim. Saba kum fırtınalarının bol olduğu çorak bir yerde yaşamaktadır. Bir gün her şeyden çok sevdiği ikiz kardeşi Lugh kaçırılır ve Saba onu kurtarmak için bir maceraya atılır.
Başta Saba'nın tamamen bağımlı bir kişilik olduğunu ve bunu kabullenerek kendisini fazla geri plana attığını düşünmüştüm. İkiz kardeşine öylesine bağımlı ki onu her şeyin en iyisi, en güzeli olarak görürken kendisini hor görüyor. Okurken kafasına vura vura "Sen de değerlisin!" demek, bunu kafasına sokmak istedim açıkçası. Geri dönüp baktığımda Saba'nın bu düşüncesi kitap boyunca da değişmiyor. Ama bize sevdiği birini kaybeden birisinin neleri yapabileceğini gösterdiği kesin. Kendisini hor görmesi değişmese de karakterinde büyük değişimler olduğu, git gide daha güçlü olduğu kesin. Beni sinir eden bir başka özelliği ise yardıma açık olmaması, mantıksızca her şeyi tek başına yapabileceğini düşünerek bunu inatla dikte etmesi... Her neyse, Saba'ya o kadar gıcığım ki söyleyecek o kadar çok şey olmasına rağmen spoiler olmaması için içimde tutacağım. Ama şunu söylemek istiyorum "Saba, n'olur biraz Emmi'yi dinle! Ne zaman saçmalıyor desen, kız haklı çıkıyor be!!!"
Kitabın diline geleyim ben en iyisi. İşte en rahatsız olduğum kısım burada! Kitap şimdiki zamanla anlatılıyor. Her cümle "-yor." ile bitiyor ve pek sevdiğim bir şey değil. Çok rahatsız edici geliyor bana. Kurgunun ilerleyişi, sürekli peş peşe gelişen olaylar o kadar güzel ilerlerken habire -yor görmek hem yoruyor hem de rahatsız ediyor beni. Olaylar demişken, her anında bir hareket var resmen kitabın. Bu da sıkılmanızı engelliyor çünkü sıkılmaya vakit bırakmıyor. Yine ne oluyor derken bir bakmışsınız kitap bitmiş. Ayrıca her karakterin mutlaka bir şeyini sevsem de ya henüz karakterlere ısınamadım ya da üzülerek söylüyorum ki "vay be ne karakter ha!" diyecek biri yok. Ama bunu hemen dile getirmek de istemiyorum. İlerleyen kitaplarda karakterlerin nelere dönüşeceğini bilemeyiz. (Ama kargo Nero bir tane! :D)
Son olarak kitabın kapağında yazan "Kan Kırmızı Yol aklınızı başınızdan alacak. Bu kitap Açlık Oyunları'ndan bile iyi." Hollywood Crush, MTV'nin yorumu hakkında bir şey demek istiyorum. Evet kurgu güzel, ilerleyiş güzel, bol bol hareket var, harika! Ama ne bileyim, Açlık Oyunları artık distopya türünde kültleşmişken...
Neyse, diyeceğim o ki, kurgu ve ilerleyişi olarak gerçekten çok sevdim fakat karakterler açısından henüz emin değilim. Sonu devamı gelmeyecekmiş gibi bitse de ikinci kitapta neler olacağını merak ediyorum. Umarım kurgu açısından ilk kitaptaki gücünü koruyarak devam etmiştir.
Keyifli okumalaaar, kitaplarla kalın. ~~
Yorumlar
Yorum Gönder