[KITAP] Babamı Beklerken | Kitap Yorumu

BABAMI BEKLERKEN 

Yazar: Clare Vanderpool

Sayfa Sayısı: 410

Çeviri: Filiz Saban

Yayınevi: Parodi Yayınları

Tür: Roman, Edebiyat

Tanıtım:

Abilene ve babasının hiçbir zaman bir ‘ev’ kavramı olmamıştır.

Yaprak gibi oradan oraya sürüklenip duran baba-kızın, birbirlerinden ve hikâyelerinden başka kimsesi yoktur.

Ama Abilene büyüyordur ve bir yuvası olmalıdır artık.

Derken bir gün yollar ayrılır.

Abilene şimdi tek başınadır.

Sahip olduğu en değerli varlığı babası Gideon Tucker, onu bir kasabaya yollamıştır.

Peki, mesafeler ayırır mı dersiniz?

Abilene için asla.

Geçmiş gizemli, gelecek bilinmez, şimdi ise özlem dolu.

“Baba, neredesin?”

 Bu gece de babamı bekleyerek karşıladım sabahı. Pencereme vuran ay ışığı altında oturup düşündüm uzun uzun. Babamdan hatıra pusulayı elime alıp seslendim gökyüzüne:

"Şu an benim gibi babam da ay ışığının hüznüyle mi meşguldü?"

"O da beni özlüyor muydu benim özlediğim gibi?"

"Biliyorum. Her gidiş mutlaka yanında hüzün taşır ama, bu bizim için değişemez mi baba?"

Alıntı:

"Hatıralar gün ışığı gibidir. Sizi ısıtıp hoş ışıltılar bırakırlar ama onları kucaklayamazsınız."

"İnsanlar hakkında hep biri iki şey bildiğimi sanırdım; onları sıradan ya da değil diye listelerken bile. Düşündüm. Belki dünya, insanların küçük paketler halinde özetlenebileceği şekilde dizayn edilmemişti. Belki onlar sadece insanlardı. Yorgun, incinmiş ve yalnız ve kendi zamanlarında ve kendi yollarında."

"Kim ağırlığı altında ezilmeden sevebileceğini hayal edebilirdi?"

"Kadın, anne; o izler, o bekler, o sever. Ve o sevginin ağırlığına dayanmaya çalışır." 

Kitap Yorumu:

Babamı Beklerken'e ağustos ayının sonlarında başlamıştım, ama bayram koşuşturmasıdır falan girince araya bitirmesi eylülün başına kalmıştı. Kitabı bitireli bir hafta oldu ama sağlık sorunlarım yüzünden yorumu girmem pek uzadı, kusura bakmayın.

Kitap tarihi kurgu tarzında. Abilene'i babası Manifest adlı kasabaya yaz için gönderiyor. Abilene orada bulduğu bir kutu nedeniyle "Hayalet" avına çıkıyor arkadaşlarıyla. Derken olaylar, olaylar... Konuyu daha fazla anlatamıyorum çünkü spoiler vermekten korkuyorum. Bu yüzden hemen yorumuma geçiyorum. 

Kitabın iki tarihte geçmesinden çok hoşlandım. Abilene'nin yaşadığı yıl ve Bayan Sadie'nin hikayelerindeki yıl. Aradaki gazete haberleri de hoşuma gitti lakin gazetedeki reklamı da koymaya gerek yoktu bence. Kitabın dilini de sevdim. Her yaştan insanın okuyabileceği, hızlı giden bir kitap. Başladınız mı su gibi akıp gider, ben de öyle oldu. 

Demem o ki, güzeldi. Okuyun, okutun efendim! 

4/5